Aşırı Diyetlerin Zararları

Beslenme insan hayatının çok önemli bir parçası. Her toplumun kendine ait bir genel beslenme şekli, alışkanlığı, kültürü ve mutfağı var. Bizim gibi mutfağı zengin ve çeşitli halklar, bununla gurur duyuyor. İşte bu önemi nedeniyle de insanlar beslenme konusu üzerinde kafa yorup yeni yöntemler belirlemeye, beslenme alışkanlıklarını inceleyip irdelemeye insan için en faydalısını, en lezzetlisini ya da en sağlıklısını bulmaya çalışıyor. Ancak bu sırada bazı aşırılıklara da kaçılıyor. İşte bu serimizde ortaya çıkan bu aşırılıkların ortaya atılan iddiaların doğruluklarını, insan sağlığı üzerinde fayda ve zararlarını ve insan hayatına etkilerini inceleyeceğiz.

Öncelikle günümüz insanlığının beslenmeyle ilgili sorunlarını ve beslenme alışkanlıklarını belirtmekte fayda var. Hayatına avcı toplayıcı olarak başlayan insanoğlu, gelişminin belirli bir noktasına kadar yemeği için hep çaba sarf etmek zorundaydı. Birkaç meyveyi elde edebilmek için kilometrelerce yürümek, et yiyebilmek için hayvan avlamak ve hatta belki hayatını tehlikeye atmak zorundaydı.

Avlamaya çalıştığı neredeyse tüm hayvanlar kendisinden hızlı olduğu için insanoğlu koşma becerisini geliştirmek zorunda kaldı. Yine de o hayvanlar kadar hızlı koşamadığı için uzun mesafe koşusu becerisini ve bu beceriyle birlikte sürek avı yeteneğini geliştirdi. Sonuç olarak bir kahvaltı edebilmek için günün en sıcak saatlerinde, çoğu zaman aç karnına kilometrelerce koşarak avını takip etmek zorunda kalıyordu. Üstelik saklama tekniklerinin de çok gelişmemiş olduğu zamanlarda bunu belki de her öğün için ya da günaşırı yapması gerekiyordu. Bu sayede insanoğlu enerji tasarrufu sağlayarak kilometrelerce koşmasını sağlayacak bir metabolizma ve kas yapısı geliştirdi. Çünkü “açlık” insanoğlunun hep gündeminde olan bir sorundu.

Günümüzdeyse iki aşırı uç bulunmakta. Bir tarafta ihtiyacının kat kat fazlasına çok az bir çaba ve zaman harcayarak ulaşabilecek toplumlar, diğer tarafta gıda yetersizliğinden veya dengesizliğinden dolayı çocukları, yetişkinleri ölen ve birkaç litre su için birbirini öldürebilecek noktaya gelen toplumlar. Saydığımız bu ikinci durumdakiler, bırakın bilim üretmeyi, açlıktan ölmemenin derdinde olduklarından, beslenmeyle ilgili kafa yorma, araştırma yapma ve bilgi üretme işi de ilk sayfdığımız toplumların ilgi alanında ve tekelinde kaldı.

Açlık ya da açlıktan ölme, bu “gelişmiş” ya da gelişmekte olan toplumların gündeminde yer etmiyor. Aksine obezite, kalp-damar sorunları ve hareketsizlikten ya da aşırı kalorili beslenmeden ortaya çıkan sorunlarla boğusuyorlar. Günümüzde bu tip sorunlara zenginlik hastalıkları ya da bolluk hastalıkları deniyor. Bu nedenle de bu znegin toplumlar, beslenme konusunda kafa yorar ya da araştırma yaparken genelde bu sorunlara çözüm bulma derdinde oluyorlar.

Bu sorunların ortaya çıkma nedeniyse aslında basit; koşmak ve olabildiğince az enerji harcayarak uzun mesafeler koşmak için tasarlanmış vücutlarımız, günümüzün hareketsiz yaşam koşullarından zarar görüyor. Atalarımız açlıktan ölmemek için mecburen koşuyordu. Bizse pizzacıya telefon açıp ya da internetten sipariş verip, siparişimiz 40 dakika içinde gelmezse kavga çıkartıyoruz. Günde 2000 kalori harcamazken, 3000 kalorilik bir pizza için harcadığımız çaba bu kadar. O pizzaya ödemek için gereken parayı kazanmak içinse tüm gün bilgisayar başında oturuyoruz. Elbette ki her toplumda taş taşıyan, yürüyen, yük taşıyan ve benzeri fiziksel etkinlik isteyen işleri yapan kişiler var; ama toplumların geneli ve nüfuslarının çoğunluğu böyle yaşıyor. Bu nedenle biz, hareket etmek için atalarımızdan daha fazla çaba harcamalı, daha disiplinli ve azimli olmalıyız.

Ancak çoğumuz bu kadar azimli değiliz. İnternette, hızlı zayıflama, spor yapmadan kilo verme, kolay kilo verme gibi aramalar yaparsanız milyonlarca sonuç görürsünüz. Çıkan sitelerin çoğunda da verilen vaatler bellidir. Spor yapmadan kolayca kilo verdirtecek bir hap, mucize bir diyet veya buna benzer bir ürün. Açık ve dürüst olmak gerekirse kolay kilo verme diye bir şey yoktur! Oturduğunuz yerde kilo verme diye bir şey yoktur! “Armut piş ağzıma düş” bir zayıflama yöntemi yoktur! Bu sitelerin hepsinin amacı insanların kolaycılığından faydalanarak paralarını almaktır.

Akıldan asla çıkartılmaması gereken şudur: kutusu 35 lira olan bir hap size mucize vaat ediyorsa bilin ki o hap en iyi ihtimalle bir işe yaramıyordur; en kötü ihtimalleyse sindirim sistemini bozacak, metabolizmanızı bozacak veya sizi hasta edecektir.

Hayatta hiçbir şey kolay olmadığı gibi, sağlıklı olmak da kolay değildir. Tüm gün oturup, akşam televizyon karşısında yatıp, her yere arabayla giderken bir hapla zayıflayacağınızı düşünmek en yumuşak ifadesiyle “saflıktır”.

Aşırı uçlardaki diyetlere gelince; bunların taktiği bellidir: daha önce duyulmamış, görülmemiş bir şey öner, bunu eğri büğrü bir bilimsel temele oturt ya da en azından iddialarının bir bilimsel temeli varmış gibi görünsün, sansasyon yarat, dikkat çek, sonra gelsin paralar.

Bilim insanlarınınsa bu tip diyetler üzerinde araştırma yaptıktan sonra ortaya çıkan bulgulardan yola çıkarak yaptığı yorumların çok net bir ortak noktası vardır; bu tür aşırıya kaçan diyetlerden uzak durun. Dengeli beslenin, düzenli egzersiz yapın, her tür besinden makul miktarda yiyin. Bu kadar basit. Bunun dışında mucize bir diyet, hap, yattığınız yerde televizyon izlerken baklava karın kası yapmanızı sağlayacak bir ürün yoktur. Zaten her sağlıklı insanın baklava karın kası olmalı mıdır o da ayrı bir tartışma konusu tabii.

İşte bu bölümün altında, bu tip aşırı uçlara kaçan diyetleri incelediğimiz yazıların linkini bulacaksınız. Yaptığımız her yeni araştırma ve inceleme sonunda yayımlanan her yeni yazının linkini de buraya ekleyeceğiz. Bizim bu diyetleri önerenlerle hiçbir ticari ya da manevî bağımız olmadığı gibi bu insanlara bir düşmanlığımız da yoktur. Bu nedenle her yazının sağdan soldan duyularak değil, araştırma sonuçları, bilimsel makalaler ve ansiklopedi gibi bilimsel kaynaklar kullanılarak hazırlanmış olacağını eklemek isteriz.

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir