Bushcraft; Doğada Yaşamını Sürdürme ve Survival; Doğada Hayatta Kalma Arasındaki Farklar

 

Bushcraft; yani doğada yaşamını sürdürme becerisiyle survival; yani hayatta kalma becerisi arasında ne fark vardır? İki zanaatın birbiriyle örtüştüğü pek çok nokta vardır ve günümüzde bu iki terim geçişmeli olarak birbirinin yerine kullanılmaktadır. Ancak iki sözcük aynı anlamı ifade etmez ve her ne kadar benzer beceri veya aletleri gerektirseler de iki zanaat aynı değildir.

 

Bushcraft ve survival arasındaki belki de en önemli fark; birinde kasıt olması, diğerininse istem dışı olmasıdır. Bushcraft; insanların hayatta kalma durumlarında kullanmak zorunda kalabilecekleri yetenekleri geliştirmek veya yalnızca doğayla bütünleşebilmek için kendi istekleriyle ve diğerine kıyasla daha uzun süre doğa şartlarında kalmak üzere kırsal alanlara, ormanlık alanlara veya yabana gitmesine denir.

 

Hayatta kalma; yani survival durumu istem dışıdır. Bir kişinin hayatının tehlikede olması durumunu ve o durumdan bir an önce kurtulmak için bilmesi gereken teknikleri ve kullanması gerekebilecek yöntem ve becerileri ifade eder.

 

Hayatta kalma (survival) kısa vadelidir. Genelde hayatta kalma durumları 72 saatlik bir zaman zarfını kapsar. Bunun birçok nedeni vardır. Öncelikle, kendini hayatta kalma mücadelesi içinde bulan bir kişi çok büyük ihtimalle, içinde bulunduğu duruma hazırlıklı olmayacaktır. Buna hazırlıklı olan kişi zaten o durumun içine düşmez. Zira hayatta kalmanın (survival) birinci ve altın kuralı; hayatta kalma mücadelesine girmenizi gerektirecek tüm durumlardan kaçınmak ve önlem almaktır.

 

Hayatta kalma mücadelesi içine düşen kişinin yaralanmış ya da bir yerleri kırılmış olma ihtimali yüksektir. Bu da hem hareket kabiliyetini azaltır hem de enfeksiyondan ölme riskini doğurur. Hayatta kalma mücadelesi içine düşen kişinin muhtemelen gerekli donanımı ve hatta içine düştüğü iklime uygun kıyafetleri de olmayabilir. İşte tüm bunlar survival (hayatta kalma) mücadelesinin makul süresinin 72 saat olarak kabul edilmesine neden olmuştur. Tüm teknikler, bu amaca yönelik tüm araç gereç ve donanım bu 72 saat esas alınarak tasarlanır. Doğada kaybolma durumlarındaysa arama ekipleri için en önemli anlar, kaybolmanın kesinleşmesinden sonraki bu 72 saattir. Zaten genelde bu 72 saat aşıldıktan sonra kurtarma çalışmaları bitirilir ya da yavaşlatılır.

 

Bushcraft ve Survival için Kullanılan Araç – Gereçler

 

Hayatta kalma, yani survival için kullanılan araç gereç ve donanım hafiftir ve olabildiğince az yer kaplar. Birçoğu genelde kullan-at olarak üretilir. Tüm hayatta kalma teknikleri yaraları, hareket kabiliyetini kısmen ya da tamamen geri kazandıracak şekilde tedavi etmek, kişinin kurtulma çabasına destek olacak kadar su veya yiyecek bulmak ve bir an önce kurtarma ekiplerine veya medeniyete ulaşabilmek üzere geliştirilmiştir.

 

Survival durumlarında sorunlar tek tek ele alınır ve en hızlı, kolay ve kısa vadeli çözüm seçilir. Bir hayatta kalma mücadelesi içine düşen kişi, eğer su kaybından ölmemek için su içmeye mecbursa, suyun temiz olup olmadığına bakmaz. Yemek yemeye mecbursa yediği şeyin sağlıklı olup olmadığına bakmaz. Yaralanmışsa kan kaybını durdurması ya da hareket edebilecek şekilde yaralarını sayması yeterlidir. Çünkü yalnızca 72 saati vardır.

Öte yandan bushcraft (yabanda yaşama, doğada yaşama) durumlarında kişi yaban ortamda ne kadar kalmak isterse o kadar kalabilir. Bushcraft için kullanılan malzemelerde sağlamlık esastır. Ağırlık veya kapladığı yerse ikinci plandadır. Elbette ki iki zanaat için de kullanılan aletlerin hafif, sağlam ve olabildiğince az yer kaplaması en ideal durumdur; ancak tercih yapılması gerekiyorsa önem sırası bu şekilde olur.

 

Bushcraftla uğraşan kişiler kırsala, hayatta kalma tekniklerini öğrenmek ya da geliştirmek için de gidebilirler. Bushcrafttaki çözümler kısa değil, uzun vadelidir. Bir ateş yakıp gitmek yerine, bir ateş çukuru açar ve sabit bir ocak yaparlar. Hayatta kalma mücadelesi veren kişi doğayı veya doğada bıraktığı izi umursamak zorunda değildir; çünkü canı tehlikededir. Isı kaybından (hipotermi) ölmemek için ateş yakması gerekiyorsa yakar. Hayatta kalmak için hayvan öldürmesi, ağaç kesmesi gerekiyorsa bunları da yapar. Bushcraft için doğaya çıkmış kişi, yanında çakmak olmasına rağmen, tahtaları birbirine sürterek ateş yakmaya çabalayabilir. Survival durumuna düşen biri, eğer yanında bir çakmak varsa bunu kullanır ve bir an önce ateş yakıp ısınır.

 

Bunun aksine iyi bir bushcraftçı doğada olabildiğince az iz bırakmaya ve ona olabildiğince az zarar vermeye çalışır. Bir ocak yapar ve kamp süresinde başka bir yeri tahrip etmez. Kamp yerinden ayrılacağı zaman ateş çukurunu tamamen kapatır; yangın çıkma ihtimali kalmadığından kesin emin olur ve ateş çukurunu kapatıp, göze görünür bir iz bırakmaz. Hayatta kalma mücadelesi veren kişi, ağırlık atmak için veya başka bir nedenle yabana ait olmayan bir şeyi orada bırakmak zorunda kalabilir; ama bir bushcraft yapan biri kendisiyle birlikte getirdiği her şeyi, hatta mümkünse diğer insanların bıraktığı atıkların bazılarını, toplar ve götürür.

 

Bushcraft için yabana çıkmış birisi barınak olarak yanında bir çadır getirebilir ya da barınak yapma tekniklerini geliştirmek için, orada kalacağı sürece onu koruyacak ve öngörülemeyen iklim koşullarından koruyacak bir barınak inşa eder. Bunun için zamanı vardır. Hayatta kalma mücadelesi içinde kalan kişi, eğer dinlenmek zorunda değilse bir barınak inşa etmez; yola devam eder. Dinlenmek zorundaysa bulabiliyorsa bir ağaç kovuğu, mağara, birbirinin üzerine çatılmış birkaç ağaç dalı, kalın gövdeli bir ağacın bükülmüş gövdesinin altı gayet yeterlidir. Ona tek gereken yola devam edecek gücü toplayana kadar dinlenmektir.

 

Bushcraft için kullanılan alet ve teknikler avcı toplayıcı yaşam süren eski insanların kullandığı aletlerle çok benzeşmektedir. Çünkü bushcraftın amacı hayatta kalmak için gerekli teknikleri, olabildiğince az alet kullanarak öğrenip uygulayabilir hâle gelmektir. Bu bağlamda millî parkta kampa gitmiş bir kişi de bushcraft yapıyor sayılabilir. Ancak hayatta kalma mücadelesi için, adı üstünde, hayatınızın tehlikede olduğu bir mahsur kalma durumuna düşmek gereklidir.

 

Elbette ki Ayı Grylls, Les Stroud gibi insanlar kasıtlı olarak ve kendi istekleriyle hayatta kalma mücadelesine girişmektedir. Hatta Bear Grylls örneğinden ilerleyecek olursak kendini, hayatta kalma mücadelesi içine düşmüş birinin asla girmemesi gereken risklere attığını söyleyebiliriz. Ancak bu insanların amacı ola ki öyle bir durumda kalır ve o an onların yaptıklarını yapmaktan başka çaremiz kalmazsa bunları nasıl yapacağımızı göstermektir.

 

Bu nedenle siz Ayı Grylss’in oradan oraya atladığına bakmayın. Gerçek bir hayat mücadelesi söz konusuysa, kanyonun içine bir enkazda bulup çantanıza attığınız çelik halatla inmeye çalışmak yerine etrafından dolaşacak bir yol bulmaya veya sizi medeniyete ulaştıracak başka bir güzergâh bulmaya çalışın.

 

Kendinizi kasıtlı olarak hayatî tehlike durumlarına sokmak yerine de gerekli malzemelerinizi toparlayıp doğayla baş başa kalabileceğiniz bir kamp organize etmeyi değerlendirin.

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir